Görsel Gerçeklik, Yeni & Geleneksel Medya
Teknolojik yenilikler konusunda Hollywood çoğu zaman Silikon Vadisinde önde gitmektedir. Önce hayal dünyalarının tüm genişliği ile yönetmenler filmleri çeker, sonra silikon vadisindeki beyinlere de bunu gerçek hayata kazandırmak düşer. Son yıllarda teknolojik gelişmeyle ilgili neredeyse tüm sunumlarda Geleceğe Dönüş ve Azınlık Raporu filmlerinden bahsedilir. Benim şahsi iddiam bundan 15 yıl sonra da, geçen yıl ülkemizde de oynamasına rağmen yeterince sansasyon yaratamayan Suretler filmi sunumlarda boy boy gösterilecek. Aslında kişilere hak vermek gerek. Kendilerinin yerine geçecek 3 boyutlu ve fiziksel robotlarla yaşanılan bir hayat herkese ürkütücü gelebilir. Ama bunu gerçekleştirmek için onlarca laboratuarda binlerce mühendis gece gündüz çalışmaya devam ediyor.
Bolter ve Grusin ise Introduction : Double Logic of Remediation isimli giriş yazılarında Wire filmini baz almışlar, remediation kavramını açıklamak için. Remediation ise bence verilen mesajın yeni bir form kazanması olarak kapalı bir cümle ile açıklanabilir.
Modern çağın teknolojileri ile yaygınlaşan görsel gerçekliğin, kişilere yaşanan o anı anımsatmak, o andaki duyguları yaşatmak olarak ele alınacaksa çok da yeni bir şey olmadığını belirtiyor Bolter&Grusin ikilisi. 1500’lerde çizilmiş bir resim de görsel duyguları kullanarak bize oradaki olayı anlatabiliyorsa günümüzdeki 3 boyutlu gözlükler kullanarak nispeten daha fazla yaşadığımız bu duygunun başlangıç tarihini çok daha gerilere atabiliyor.
Peki yeni medyanın bu yaşanan görsel gerçeklik olaylarındaki rolü nedir diye sorduğumuzda, sadece zamandan, mekandan ve maliyetten yapılan tasarruf, anındalık gibi önemli faydaları bulunmakta. Sinema sektörü bize bir hikayeyi anlatmak, o anı tekrar zihnimizde yaşatmak için milyonlarca dolar harcarken, bugün sadece bir webcam ile neredeyse sıfır maliyete yayın yapılabiliyor. Temelde aynı amaca sahipken biri milyonlarca dolar harcıyor, diğeri ise maliyetsiz izleyicinin zihnine ulaşabiliyor hale geldi.
Olayın bir diğer boyutu da geleneksel medya ile yeni medyanın birbirine yakınlaşıyor olması. Bolter & Grusin burada CNN’ni örnek olarak vermiş. CNN cepheye gönderdiği ve geleneksel medyayı temsil eden savaş muhabirleri ile TV yayını yaparak geleneksel medyayı görevini başarılı bir biçimde yerine getirirken, aynı zamanda dijitalleştirdiği içeriği iPad veya Android uygulaması ile mobil cihaz kullanıcılarının sadece ağa bağlanması karşılığında onlara ulaştırması ise yeni medyaya olan entegrasyonunu temsil ediyor. Birinde görsel gerçeklik TV sinyalleri ile (ABD’ de tüm Tvler dijital yayına geçmiş bulunmaktadır, ama biz Afrika kıtasında CNN izleyen seyircileri baz alalım) sağlanırken, diğerinde bazen web sitesindeki bir görsel yada yaygın genişbant sayesinde popülerleşen dijitalleştirilmiş görüntü, web sitesi veya uygulamalar ile seyirciye ulaşıyor.
Kamil Mehmet ÖZKAN
yenimedyaci.com
Görsel : http://www.wired.com/techbiz/startups/magazine/16-06/st_cyberwalk
No Comments