RIM, Mike Lazaridis, Eğitim Sistemimiz
Öncelikle kendisi müthiş derecede kitap okuyan Lazaridis, 12 yaşındayken kütüphanedeki tüm bilim kitaplarını okuduğu için ödüle layık görülüyor. Kitap okuma konusunda neden bu kadar geri kaldığımıza bakmakm için eğitim sistemimizin temel amacına bakmak gerek. Ülkemizde okunan tek şeyin çoktan seçmeli sorularda verilen kısa makaleler olması iyi bir gösterge olsa gerek. Kitap okumanın muadili çok daha fazla test çözüp zamana karşı yarışmak. Bu arada o soruları da okumadan çözme yöntemleri geliştiriyoruz biz.
Mike 12 yaşında bilime bu kadar yaklaşınca gittiği lise ile öğrendiklerini pratiğe çevirmiş. Bunu da yerel işletmelerin okula bağışladıkları teknolojik cihazları karıştırarak, öğrendiği fizik ve matematik kurallarının bu cihazlarda pratiğini görüp aynı zamanda arkadaşlarına da eğitim verecek düzeye gelerek yapmış. Burada devreye cihazları kullanmak ve evine götürüp kurcalamak için izin veren öğretmen giriyor. Tek şart kullanma kılavuzunu baştan sona okumak. Öğrenciye güven aşılayan bir yol.
Ülkemizde liseye devam eden öğrencilerin tek amacı her sene yaptıkları doğru sayısını biraz daha arttırmak olunca, kitaplara konulan birkaç basit deney bile sırf vakit kaybı olduğu için öğretmen gözetiminde dahi yapılmazsa biz bu öğrencilerden nasıl yeni bir şeyler keşfetmelerini bekleyebiliriz diye soramadan edemiyorum.
Mike Lazaridis üniversiteye başladığında zaten birçok konuda bilgi sahibi, dünyayı takip eden ve gelişmelere ayak uydurmaya çalışan bir üniversite öğrencisi. GM ile yaptığı 500.000 $ lık anlaşma üniversite hayatının sona ermesi demek olsa da zaten öğreneceği herşeyi uygulamaya koymuş durumda.
Bizde ise üniversiteye girmeye hak kazansan bile yarış bitmiyor. Yazılan kitapları harfiyyen ezberleten hocaların yanında mezun olunduğunda yine bir sınav kapıya dayanmış oluyor. Bir şeyler üretmek ise hep başka bahara erteleniyor. Biz üniversite kazanan öğrencilerimizi bile hayata atılmaları için tekrar çoktan seçmeli sorular dünyasına gömerken ibretle baktığımız ülkelerde üniversite öğrencileri Microsoftlar, RIM’ler, Facebook’lar kurup okul hayatına veda etmek zorunda kalıyor.
Türkiye’de sınırları içinde doğmasına karşın Mike Lazardis’in herhangi bir Türk öğrenci ile eğitim hayatı açısından pek de ortak bir yönü olmamış. Bir tarafta özgür kılınana bir irade okuyup araştırmış, imkan bulmuş karıştırmış. Diğer tarafta tek ölçü belli süre cevaplanan test sorusu olmuş. Biri o güne kadar olmayan bir şeyleri keşfetmiş. Kafa yormuş. Başarıya ulaşmış. Üniversiteden sonra iş aramak yerine okumadan kendi işini kurmuş. Diğeri ise kendisine gösterilen yolda sabit maaşlı bir memurluk kazanabilmek için kendini tekrar kitaplara gömmüş.
Umarım bir gün bu tablo değişecek. Yeni gelen nesil bu düzeni değiştirecek. İşte o zaman biz de ülke olarak dünya çapındaki projelerimizle gurur duyuyor olacağız.
No Comments