Yeni medya, dijital dönüşüm, tasarım odaklı düşünme, pazarlama, psikoloji üzerine bolca okuyup faydalı olduğunu düşündüğüm kaynakları ve düşüncelerimi burada paylaşıyorum.

Özellikle teknolojinin insanların ve toplumların yaşam, düşünce ve iş yapış biçimi üzerindeki etkisini incelemek ilgi alanım.

1986 Bursa doğumluyum. Bursa Anadolu Lisesi, İstanbul ticaret Üniversitesi İşletme Bölümü ve Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Yüksek Lisans Bölümünü tamamladım. 2012 yılında yayınladığım tezin içindeki pek çok önerme çoktan hayata geçti.

2006 yılında ilk stajım ile birlikte başladığım iş hayatında 9 farklı sektörde masanın farklı tarafındaki yer alarak tecrübe edindim. Diğer yandan bir girişimci olarak da çok fazla başarısızlık hikayesi yaşamanın haklı gururunu yaşıyorum. Şuan 16 farklı sektörde faaliyet gösteren firmalara pazarlama ve dijital dönüşüm stratejileri danışmanlığı hizmeti veriyorum. Eğer size faydalı olabileceğimi düşünürseniz lütfen iletişime geçin.

Ruh ve Beden, İki Sergi

The Love Embrace of the Universe, the Earth (Mexico), Me, and Senor Xolotl

Mart ayının ortasını da çektiğimiz günlerde İstanbul sisli bir haftasonuna uyandı. Boğazdan gemiler Karadenize doğru akarken siz bu hafta sonu ne yapacağım diyorsanız birbirini tamamlayan iki güzel sergi önerim var.

İnsan denen canlının hem fiziksel hem de ruhsal alemine kısa bir dokunuş yaparak kendiniz keşfedebilirsiniz.

İlk olarak nereden başlayacağınız size kalmış ama ben biraz daha soyut taraf olan Frida Kahlo ve Diego Rivera sergisinden başlamıştım. Pera Müzesinde son günlerini geçiren sergi Frida ve Diego’nun daha önce ülkemizde hiç sergilenmemiş eserlerinden oluşuyor. Tablolardaki aşk ve hüzün sizi alıp götürürken, Frida’nın otoportlerde kendini yani bedenini nasıl gördüğüne bir göz atın. Diğer sergide size yardımcı olacak J

Bu arada Pera Müzesinde hala devam eden Çarlık Rusya’sının son dönemine ait yağlıboya tablo sergisini gezerken, tabloların canlılığı karşısında siz de benim gibi dehşete kapılabilirsiniz. Dönemin hüznünü tablolarda keşfedebilrisiniz.

Sonra İstiklal caddesinde biraz dinlenip bir kahve içebilirsiniz. Sanatın ruhumuza hafif dokunuşunu kanıksadıktan sonra Karaköy Antreponun yolunu tutun derim.

İlya Repin, Volga Kıyısında Burlaklar

Yoğun talep üzerine sürekli ertelenen bitiş tarihi (Bence en az bir yıl daha gösterimde kalmalı) ile Body Worlds sergisi. Önceleri sergilenen bedenlerin gerçek insanlara ait olduğunu duyunca benim gibi yoğun çelişkiler içinde bulabilirsiniz kendinizi. Ama içeride sergiyi gezerken bu düşünce sizi birkez bile rahatsız etmiyor.

 

Bale yapan bir vucudun zihinsel karmaşıklığını Pera’da bırakarak burada vucüdunun duruşunu, bizi bir yapan kabuğumuz bedenimizin hangi durumlara giridiğini görebiliriniz. Normal şartlarda hiç bir zaman göremeyeceğimiz iç organlarımızın neye benzediklerinde daha çok nasıl bir sistem içinde çalıştığını, dizilişlerindeki estetiği burada görebilirsiniz.

Bu arada sergiye girerken Foursquare’den check-in yapanlara arkadaşının bileti ücretsiz veriliyormuş. Check-in yapacaksanız e azından benim gibi sergiyi gezerken yapmayın, fırsatları kaçırmayın.

Sonra dönüp kendime baktım. Ben kimdim. Sahip olduğum ceset miydi Kamil M. ÖZKAN, yoksa birşeyler üreten bu cümleleri kuran Soyut bir varlık mı? Her ikisi, biri diğerinin tamamlayıcısı, her ikisine de iyi davranmak gerek.

Bu arada iki sergi içinde bu hafta son tarihler. Bir daha uzatılırlarmı bilmiyorum ama iki sergiyi bir daha görmek için yurtdışına gitmeniz gerekebilir. Hazır fırsatını bulmuşken, onlar ayanıza gelmişken kaçırmayın.

Kamil Mehmet ÖZKAN

@kamilozkan

Kamil Mehmet ÖZKAN

◾️Digital Coach™️, New Media, Advisor, Speaker, Writer, Digital, Mobile, New World, New Customer, Istanbul, Gourmet Foods, Travel, Blogging

No Comments

Post a Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.