Kriz Nasıl Yönetilemez ! Pegasus Havayolları…
Uçaklar insanlığın taşımacılıkta geldiği son nokta. Kaza riski diğer taşımacılık yollarından çok çok düşük olmasına rağmen her zaman riski çok yüksek olarak algılanır. Bir uçak birbirinden bağımsız birçok birim tarafından izlenir. Tüm olasılıklar incelenir, hareket ona göre alınır. Bu da kaza riskini en aza indirir.
Low-cost dediğimiz segmentte ülkemizde en aktif şekilde faaliyet gösteren Pegasus Havayolları ile dün sabah Gaziantep’e gitmek üzere havalandık. Biraz geç kalkmış olsak da problem değildi. Meteoroloji havayı 9 derece ve yağmurlu olarak tahmin ediyordu. Antep’e yaklaştığımızda havakoşullarının çok kötü olduğu için bizden önceki uçak piste inememiş pas geçmişti. Bizde Adana havalimanına yönlendirilmiştik. Buraya kadar herşey normal. Herkesin güvenliği için bu gibi durumlarda anlayışlı olmak lazım.
Ama problem bundan sonra başlıyor. Antep’e gitmesi gereken yolcular Adana’ya indiğinde önce net bir açıklama yapılmaması ve yolcuların uçaktan indirilmeyerek zaten sınıfının en küçük uçaklarından birinde sık koltuklarla yerleştirilmiş ve hınca hınç dolu olan uçağın içinde beklemeye başlayan yolcuların sinirleri yavaştan gerilmeye başlar. Bu gibi durumlarda sağlıklı iletişim yapılması gerekirken kabin personelinin yolcularla gergin diyaloglara girmesi de oldukça kaba bir davranış.
Uçak ahalisi Pegasus’un alana ücret ödememk için 2.5 saat uçak içerisinde bekletildiğini ve bu esnada temel ihtiyaç olan suyun bile uçak standartlarında cüzi bir miktar (!) olan 3 TL ye satılmaya devam etmesi, uçak havalandırma sisteminin düzgün çalışmaması ve kabin ekibinden bazılarının yolcularla sözlü tartışmalara girmesi kriz nasıl yönetilemez sorusuna güzel bir örnek oldu.
Neler yapılabilirdi?
– Öncelikle kaptan durum hakkında mikrofondan değilde yolcuların önüne çıkıp bir açıklama yapmali, durum hakkında daha net bilgi vermeliydi. Kimse ölme pahasına gitmek istemez.
– 2,5 saat dar koltuklu küçük bir uçakta beklemek için uzun bir süre. Bu süre zarfında yolcular alana alınabilirdi. En azından alanda rahatlama ve ihtiyaçlarını giderme fırsatı bulurdular. 5:30 da kalkan uçak saat 11:00 e kadar bekliyorsa yolcuların kahvaltı dahil birçok insanî ihtiyacı olacaktır.
– Yolcular alana alınamıyor diyelim ( her an kalkma ihtimaline karşı ) yolculara içecek ve kahvaltı ikramı yapılabilirdi. ( 3 saatlik şehirler arası yolculuklarda bile 2 kez servis veriliyor. Pegasus’un yıllık karına eksi değil artı olurdu. Mutlaka o uçakta olup bir daha Pegasus’la uçmamak üzere kendine söz veren birçok yolcu vardı. )
– Böyle gergin durumlar için çalışanlar eğitilmeli, gerginliğe sebep verecek davranışlardan kaçınmalılar.
Sosyal (!) Havayolu …
Sonuç olarak Gaziantep’e sağsalim indik. Bize fazladan 4 saate mal olan bir kargaşa yaşadık. Bunu anında @ucurbenipegasus hesabına ve Facebook’ta paylaşmama rağmen hiç bir dönüş alamadım. Muhtemelen bu yazıdan da haberleri olmayacak. Geçenler yurtdışındaki örneklere bakarak havacılık sektörü sosyal medyayı çok iyi kullanıyorlar diye tweet atmıştım. Özür diliyorum. En azından ülkemizdeki havayolu şirketleri için değildi o cümle. Bunu belirtmek istedim.
No Comments