“İnternet çağını yaşıyoruz”, “İnternet ekonomisi şöyle…”, “Geleceğin meslekleri dijital bilimler olacak.” Cümleleri artık hayatın klişesi oldu. İlk ve ikinci dalga girişimler büyüdü. Kurucuları hem yetişemedikleri işlerden hem de başka projelere zaman harcamak istediklerinde internet şirketlerinde çalışanların sayısı artmaya devam ediyor. Operasyon kısmında olduğu gibi yönetim bölümlerinde de profesyonel dediğimiz ücretli eleman çalışması söz konusu. Aynen olması gerektiği gibi… Fakat bir yerlerde problem var.Peki internet şirketlerinin iş kültürü nedir? İnternet şirketlerinde çalışanları hakları nedir? Verilen ünvanların ne kadar içi doldurulmuştur. Karta VP yazınca ne ifade eder. Eskiden beri süregelen sektörlerde çalışanların önlerinde bir yol haritaları vardır. Pazarda verilen ücretler az çok bir bant üzerinde belirgindir. Elde edecekleri yan haklarda çalışan şirkete göre bellidir. Bazı şirketler bu yüzden her yıl yüzbinleri bulan iş başvurularına çözüm bulmaya çalışırlar.

Peki İnternet sektöründe durum nedir? Bir internet şirketi çalışanı ne gibi haklara sahiptir. Öncelike istisnalar hariç internet şirketleri küçük bir girişim olarak işe başlarla. Sonra hızlı bir büyüme evresine geçmiş olan şirketlerin kadroları bir anda genişler. Burada işveren açısından büyük problem iş kültürünün oluşmamış veya oturmamış olmasıdır. Çalışanlar ise Y kuşağı diye tanımlanan, büyüklerin tabiri (!) ile ele avuca sığmaz, tahammülsüz, çok çalışmayı sevmeyen (!) tiplerdir. Çatışmanın başlangıç noktası burasıdır. Bakış açısı ve önyargılar.

İnternet şirketleri başlangıçta bir aile şirketidirler. Kobi’dirler. Kurumsallaşmaya muhtaçtırlar. Ama bir noktada fazla kurumsallık onları eğer çok gelişememişlerse öldürür. Bir paradoks gibi görünsede dozaj ayarlandığında dünya’daki bir çok örnekte olduğu gibi başarılı internet devleri ortaya çıkmaktadır. Aslında en önemli mesele çalışanların da en az kurucular kadar o şirkete inanmaları manevi ve maddi tatmin noktasına ulşamış olması gerekir.

Bir internet şirketinin en önemli sermayesi insandır. Şuradaki çalışamaya baktığınızda dev zincir mağazalarından daha fazla satış yapan şirketler 50 kişilik kadro ile çalışabiliyorsa oradaki en büyük sermaye insan kaynağıdır. Zaten ABD’de internet devlerinin sadece çalışanlarını kadrosuna katmak için yüz milyonlarca doları satın almalara ayırdığına siz de şahit olmuşsunuzdur.

Peki bu insan sermayesinin ne kadar farkında internet şirketi sahipleri? Çalışanlar ne kadar mutlu. Sadece işe gitmiş olmak için mi geliyorlar, yoksa dünyayı hergün başka bir yenilikle tanıştırmak için mi? Yoksa akıllarındaki internet projesini hayata geçirir geçirmez mi?

İnternet şirketlerinde İK yönetimi en önemli husus. En az satılan ürün kadar önemli. Pazarlamada ve girişimin başlangıcında yapılan hatlardan daha önce bahsetmiştim. Bu yazıyı internet şirketlerinde İK yönetiminin önemi için giriş olarak yazdım. Bu konuda söylenecek çok söz var.

Kamil Mehmet ÖZKAN