Apple, Apple Store ve Tim Cook Üzerine…
“Doğru zamanda, yerinde müdahalelerle birlikte insanların istediklerini bile fark etmedikleri yepyeni şeyleri üretmeye devam edeceğiz.” diyordu, geçtiğimiz günlerde Bloomberg Businessweek’e kapsamlı bir röportaj veren Apple’ın CEO’su Tim Cook.
Geçtiğimiz günlerde bulunduğum Barselona’da verilen siparişleri almak için Apple Store’a uğradım. Bu mağazalar perakende alanında faaliyet gösteren her marka tarafından derinlemesine analiz edilmeli. Hiçbir teknoloji mağazasına benzemeyen konsepti ile Apple Store’lar en başarılı zincir mağaza olabilir. Alain de Botton gözünden bakacak olursak bu mağazalar modern sanat müzeleri ile yarışabilecek bir ince zevke sahiptir.
Mağazadan ürün almak için normalde ellerinde kredi kartı ile ödeme yapabildiğiniz iPhone bulunan herhangi bir Apple çalışanına ne istediğinizi söylemek yeterli. Ama Barselona’da, diğer birçok mağaza gibi, yoğun talebi karşılamak için mağazanın köşesindeki bir masa satışa tahsis edilmişti ve üzerine cihazlar pazardaki sebze ve meyveler gibi dizilmişti. Her birinin ortalama fiyatı 1000 TL olan cihazlar ise üçer beşer satılıyor, poşetlenip müşteri gönderiliyor, ardında yeni müşterinin siparişi alınıyordu. Bende istediklerimin bazılarını alabilirken, bazı ürünler ben sırada beklerken bitmişti. Mağazada her daim sıra oluyor, herkes çılgın gibi alışveriş yapıyordu.
Tim Cook’a yeniden dönersek “Gelirlerimizin %80’i daha 60 gün önce piyasada olmayan ürünlerden geliyor. Bunu yapabilecek başka bir şirket var mı?” diyordu yine aynı röportajında. Haklıydı da. Satılan ürünlerin neredeyse tamamı Eylül-Ekim aylarında piyasa sürülmüş modellerdi ve yeni serilerle ilgili dedikodular şimdiden teknoloji bloglarında yoğun olarak tartışılmaya başlanmıştı.
Apple bugünlere çok kolay gelmedi. Apple II’den sonra uzunca bir süre ses getirecek devrimci bir cihaz tasarlayamadı. Steve Jobs bir dönem uzak kaldığı Apple’a döndüğünde karlı-karsız demeden birçok bölümü kapatarak şirketi belli ürün gruplarına odakladı. Önemli olan onun tanıdığı tüketicinin ne istediğiydi. Ne demek istiyorum. Şöyle ki, Steve Jobs pazar araştırmalarına inanmayı ve sadece geliri arttırmak için hesapsız ürün gruplarına girmeyi her seferinde reddetti. Çalışanları ile sert tartışmalara girdi. Huysuzluk yaptı. Ama onun hayal ettiği cihazlar bugünün vazgeçilmezleri olmuş durumda. Ve bu Apple’a oldukça fazla bir miktarda nakit sağladı. Rehavete düşecek kadar çok.
Time dergisinin yılın kişisi kısa listesinde de yer verdiği Tim Cook, Steve Job’un çok yakın dostu ve koltuğuna layık gördüğü tek kişi olmasına rağmen karakterleri tamamen farklıdır. Time editörlerinin tabiri ile Tim Cook aynı Apple cihazları gibi sade, işini seven, içi kapalı bir kutu gibidir. Aslında Steve Jobs’un bir eseri gibi benzetmesi de yapılmış. Yeni dönemde, Jobs’tan sonra bakalım bize yeniden nefes kesici cihazlar sunabilecek mi? Zaman gösterecek.
Kamil Mehmet ÖZKAN
No Comments