Bitcoin ve Blockchain Nedir? Ne Değildir?
“Bitcoin geçtiğimiz ay 20 bin dolar seviyesindeyken % 50 düşüş yaşadı.” Son dönemde kimileri için can yakıcı olan bu habere kimileri de “ben demiştim” diyerek tepki verdi. Bu yazıyı hazırladığım günlerde CoinDesk’e göre Bitcoin’in güncel değeri 10 bin dolar seviyesinde. 2017 yılının en güncel konularından biri Bitcoin ve diğer Altcoin paralar ve bu paraları oluşturmak ve dağıtmak için kullanılan Blockchain teknolojisi oldu. 2018 yılında da gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Peki Bitcoin’i neden bu kadar çok konuştuk? 2017 yılında değerini 20’ya katlayan Bitcoin son bir ayda yaşanan ani düşüşlerle yatırımcılarına %50 değer kaybettirdi. Bu Bitcoin cephesinde yaşanan ilk büyük düşüş değil. Nisan 2013’te 12 saat içerisinde %71’lik bir değer kaybı yaşamış ve 233 dolardan 67 dolara gerilemişti. 2009 yılını başlangıç kabul edersek Bitcoin’nin son 9 yıllık tarihinde iniş ve çıkışların çok fazla olduğunu görebiliriz.
Son dönemde yaşanan ani iniş ve çıkışların temel sebebini aslında kimse bilmiyor. Son dönem Çin ve diğer devletlerin Bitcoin işlemlerine yönelik aldıkları yasaklamaya kararları mı etkili oldu, yoksa başka dengeler mi devreye girdi henüz bilmiyoruz. Çin’in yerel para birimini diğer para birimlerine çevirme konusunda çıkardığı zorluklar nedeniyle Çinli yatırımcılar uzun süredir Bitcoin yatırımı yaptığı bilinen gerçek. Yine yapılan ICO’ların (Kripto Para Arzı) Bitcoin ile yapılması var. Ancak ani çöküşü açıklamak için elimizde şimdilik yeterli bir bilgi yok. Ancak tüm Bitcoin’lerin %40’nın da sadece 1000 kişinin elinde olduğu bilgisi yapılan bir manipülasyonun bu dalgalanma ile ilgili olma ihtimalini arttırıyor.
Hikâyenin başına gittiğimizde, 2008 yılında Lehman Brothers ile başlayan ABD merkezli başlayıp tüm finansal piyasaları etkileyen Küresel Krizin hemen sonrasında Satoshi Nakamoto isminde bir araştırmacının yayınladığı Blockchain teknolojisi ve bu teknolojiyi kullanarak oluşturulacak kripto paranın işleyişini açıklayan tez olarak ortaya çıkıyor.
Bitcoin ilk zamanlar bugünkü kadar ilgi görmüyor. Keşfedildikten sonra para transferinde sunduğu kolaylık ve anonimlik özelliği karanlık web tarafında yoğun ilgi ile karşılaşıyor. Gözlerden uzak karanlık web derinliklerinde pek çok yasadışı satış Bitcoin üzerinde yapılmaya başlanıyor. Kamuoyunda Bitcoin’i popüler yapan ise bu durumu FBI’ın Silk Road operasyonu sonrasında öğrendi. Bitcoin sadece bir araçtı ancak ismi o günlerde kötü anılıyordu. Başlarda kötü üne sebep olsa da Silk Road operasyonu Bitcoin’in bilinirliğini ve ona olan talebi arttırdı diyebiliriz.
Peki kimdir bu gizemli Satoshi Nakamoto? Tam finans piyasalarının sıkıştığı, krize girdiği, türev finansal araçların aslında ne kadar zararlı enstrüman olabileceğinin fark edilmesinin hemen ardından yepyeni bir araçla ortaya çıktı. Satoshi’nin kim olduğu ile ilgili çok teori var ama kesin bilgi sahibi değiliz. Aslında Satoshi diye gerçekten de var mı ondan da emin değiliz. Son dönem çok konuşulan bir teze göre Elon Musk’un Satoshi Nakamoto olduğu ve kripto paranın babası olduğu söylentisi Musk’ın hayran kitlesini heyecanlandırsa da bu tezi doğrulayacak hiçbir kanıt yok.
Kriptopara kavramı ilk kez 1993 yılında Cybherpunk Menifesto’sunda geçmesine rağmen Bitcoin öncesinde defalarca denenmiş ama başarısız olmuştur. “Cypherpunk’lar olarak anonim sistemler oluşturmak için çalışıyoruz. Gizliliğimizi kriptografi yardımıyla, anonim posta yönlendirme sistemleriyle, dijital imza ile ve elektronik para ile savunuyoruz.” Bitcoin’in çıkışından 16 yıl önce kriptopara kavramı tam olarak böyle yer alıyordu.
Satoshi’nin öne sürdüğü bu yeni kriptopara, temelinde merkezi olmayan bir yapı üzerine kurulacak dijital ağ ile paranın hiç bir merkezi yapıya bağımlılığı olmadan sınırsız ve maliyetsiz şekilde dolaşımı mümkündü. Bankacılık ve finans dünyası uzun yıllardır dijital para kanalları kullanıyordu. Bugüne kadar paranın dijital olarak kullanımı zaten çok yaygındı. Ancak tamamen dijital temellere dayanan, merkezi olmayan bir yapı üzerine kurulu bir para kavramı ilk ortaya atılıyordu. Bitcoin’i başarılı kılan merkezi olmayan Blockchain teknolojisi üzerine kurulu olması ve teknolojinin bu yapıyı kaldırabilecek seviyeye ulaşmış olmasıdır. Satoshi Nakamoto’nun gerçekten kim olduğundan öte sunduğu teknoloji ve bu teknoloji ile ilk Bitcoin’leri üretmiş olması kriptopara tarihinin seyrini değiştirmişti.
Bitcoin Limitsiz Üretilebilir Mi?
Satoshi Nakamoto Bitcoin protokolünü halka açtığında kapasitesini de sınırlı tutmuştu. Arz artmayacak ve belirli miktarda üretildikten sonra sabitlenecekti. Bu kurala göre tüm Bitcoin’ler üretildikten sonra sadece 21 milyon adet Bitcoin piyasada olabilir. Bitcoin’in yaşı 10 yıla yaklaşırken bugüne kadar kimse 21 milyonluk arz kuralını çiğneyemedi. Ancak bazı şüpheciler teorik olarak, arzın yüzde 51 ya da Sybil saldırısı gibi manipülatif taktikler kullanarak artırılabilecek bir yol olabileceğine inanıyorlar. Ama diğer yandan da Bitcoin madenciliği tüm hızı ile devam ediyor. Ocak 2018’in ortalarında Bitcoin üretiminde bir kilometre taşını daha aşıldı ve tüm Bitcoin’lerin %80’ini temsil eden 16 milyon 800 Bitcoin üretilmiş oldu. Geriye sadece üretilmesi veya popüler tabirle madenden çıkarılması gereken 4,2 milyon Bitcoin kaldı. Uzmanların hesaplarına göre en son bitcoin 2140 yılında üretilecek. Zamanla arz limiti aşılabilecek mi veya son Bitcoin üretimi daha öne çekilebilecek mi göreceğiz.
Merkezi olmayan yapı nedir?
Merkezi olmayan yapıda işlemler birden çok bilgisayar üzerinde yapılıp yine birden fazla bilgisayar tarafından kayıt edildiği için yapılan işlemin kaybolması, yanlışlık yapılması veya manipüle edilmesi oldukça zordur. Bitcoin’in de üzerine inşa edildiği teknoloji merkezi olmayan Blockchain teknolojisi olduğu için herhangi bir kuruma, ülkeye ya da kişiye bağlı değildir ve bağımlı hale getirilemez. Teknik olarak çok mümkün değildir. Bu yüzden Bitcoin ve diğer Altcoin kriptopara birimleri (merkezi olmayan yapıyı kullananlar) özgür dijital para birimleridir. Ülkeler bu para birimleri ile işlem yapmayı yasaklamış olsalar bile teknik olarak buna tamamen engel olmaları mümkün değildir.
Bu merkezi olmayan ve teknik işleyişinden dolayı Blockchain (Blok Zincir) teknolojisi her ne kadar Bitcoin ve sonrasında Altcoinlerin gölgesinde kalsa da asıl önemli olanın Bitcoin ve türevlerinin değil, bu merkezi olmayan veri saklama ve teyit etme teknolojisinin olduğunu söyleyebiliriz. Varlıkların yönetiminden, sigorta sektörüne, ülkeler arası para transferinden IOT’lerin (Internet of Things – Şeylerin İnterneti) birbiri ile iletişim kurup işlem gerçekleştirmelerine kadar pek çok alanda kullanılabilir. Akıllı sözleşmeler bu teknoloji üzerine düzenlenip imzalar bu şekilde teyit edilebilir.
Yine devletlerin bu merkezi olmayan kayıt ve teyit sistemi, blockchain teknolojisi üzerinden vatandaşlarına kimlik vermesi, doğum ölüm belgelerinin hazırlanması, oy verme ve sayma işlemleri, pasaportların hazırlanması gibi işlevleri düzenleyebilmeleri mümkündür. Böylece global standartlarda ve şeffaf ölçüde bilgi alışverişi sağlamak hem kurumlar arası mümkün olacak hem de teyit sisteminin herkese açık olması şeffaf devlet yönetimi anlayışına uygun olarak çalışacaktır.
Blockchain (Blok Zinciri) Nasıl Çalışır?
Blockchain bloklardan oluşur ve her bir blok bir önceki ve bir sonraki bloğa bağlı olduğundan blok zinciri adını alır.
Bir blok genelde şu bilgileri ihtiva eder: Bloğa ait özet değer, bu bloğun kimliğidir diyebiliriz, içerdiği bütün veriden elde edilen özel bir değerdir. İçerik değiştiğinde bu değerden farklı değer elde edilir. Bu değer içeriğin değişmediğini kontrol etmek için kullanılır. Bilgisayar dilinde hash denilen özel bir fonksiyon kullanılarak elde edilir. Bunun dışında her bir blokta işlem listesi vardır.
Blok: Yapılan bir işlem talebi ağa iletildiği anda hemen blockchain’e dâhil edilmez, bir süre bekleyen işlemler listesinde yer alır. Blockchaine eklenmesi için önce bir bloğa dâhil edilir. Bundan önce bu işlemi alan her bir nokta da üzerinde anlaşılan kontroller ile doğrulamasını yapar. İmza kontrolü bunlardan biridir, örneğin. Bloğa dâhil etme işi konsensus algoritması ile olur. İşlem doğrulanıp bloğa yazıldıktan sonra, bu blok diğer bütün noktalara gönderilir ve Blockchain’e eklenir. Her bir blok bir önceki bloğun hash değerini de içerir. Böylece kopmaz bir zincir oluşturulur.
Blok Zinciri: Geçmişe dönük herhangi bir blokta değişiklik yapıldığında, o bloktan sonraki her blokta değişiklik yapılması, her bir bloğun doğrulanması, ve bunun ağa bağlı bütün noktalarda yapılması gerekir. Bu çok zaman alıcı ve zor bir işlemdir. Bu yüzden blockchain değişmez bir veri tabanı olarak kabul edilir.
Altcoin Dünyası
Bitcoin popüler olduktan sonra açık kaynak Blockchain sistemi üzerine pek çok farklı kripto para ortaya çıktı. Günümüzde sayısı yaklaşık olarak 3000’in üzerinde olan bu altcoinlerin de piyasa değerleri ile birlikte Kripto Para pazarı yüz milyarlaca dolar seviyesine ulaşmış durumda. En popülerleri Etherium, Ripple, IOTA, Dash ve Litecoin denilebilir. Ülkemizde altcoinler ile işlem yapabilmek için önce Bitcoin alıp daha sonra onu dönüştürmek gerekmektedir.
Bitcoin’e Yatırım Yapmak
Bitcoin’in ve işlemlerin yapıldığı Blockchain teknolojisi binlerce yıldır alıştığımız para kavramına bakış açımızı değiştirmeyi ve tekrar “Para nedir?” sorusu üzerine derin derin düşünmemizi sağlamıştır. Ancak diğer yandan Bitcoin’i sağlıklı bir yatırım aracı olarak nitelendirmek için henüz çok erken. 10 yıla yaklaşan tarihinde çok farklı dalgalanmalar, çatallanmalar yaşamıştır. Geçtiğimiz ay yaşanan ani düşüşün sebebi bilmezken burada kaybedilen paranın herhangi bir hukuki güvencesi de yoktur. Pek çok ülkenin Bitcoin işlemlerini yasaklaması da yine üzerine düşünülmesi gereken başlıklar altındadır. Her dönüşüm gibi paranın da kökten dönüşümü sancılı olacaktır elbet. Bunun adı Bitcoin olur veya farklı bir isimle olur. Ancak Para kavramı da önümüzdeki yıllarda çok farklı dönüşümler yaşamaya devam edecek gibi görünüyor.
(Bu yazı Müsiad Çerçeve Dergisi 85. Sayısı için hazırlanmıştır. )
Kamil Mehmet Özkan
No Comments