Sadece Yazılım ve Teknoloji Yatırımı İle Dönüşmek Mümkün Değildir? – Dijital Dönüşüm Sancıları 2
Dijital dönüşüm kavramı son 10 yılda altı boşaltılan pek çok popüler kavramdan bir tanesi. Hem danışman tarafında hem de şirketlerin yönetimi tarafında her toplantıda dillere pelesenk olmuş ancak çok az şirketin gereklilikleri tam olarak yerine getirdiği bir süreci ifade ediyor.
İşin içinde “dijital” olunca akla gelen ilk hamle ya yazılım ya da donanım yatırımı oluyor. Tabi burada iş bilmez patronlar veya patronların gözünü boyama telaşında olan yöneticilerin en kolay kaçış noktalarından biri oluyor hızlıca birşeyler satın alıp, satın alınan şeyin işi dönüştürmesini beklemek. Çok daha kötüsü ise bu kadarlık bir yatırım yapması gerektiğinin farkında bile olmayanlar. Bu sınıfı ise şimdilik saf dışı bırakıyoruz.
Dijital dönüşüm nedir? Dönüşüm dediğimiz kavramın sancılı bir süreç olduğunu daha önce farklı konuları bahsederken defalarca detaylıca dile getirmiştim. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki rekabetin rakipler arasında değil, hiç hayal ve tahmin edemeyeceğiniz sektörler arasında olduğu, sanal dünyanın temellerini oluşturan zaman ve mekandan bağımsız bir ortamda sürdüğü dönemde eğer iş yapış biçimlerimizi dönüştüremiyorsak şirketlerin/kurumların yok olacağı aşikar.
Burada anahtar kelime iş yapış biçimlerimizin değişmesi. Üretim yapıyorsak üretim sürecinin kendisini ve bileşenlerini, hizmet üretiyorsak hizmeti üretme sürecimizi ve hizmetin bileşenlerini, bu üretim sürecinde yer alacak insan kaynağı ve robot kaynağının yönetimini, eğitimi, satış süreçlerini, hedef pazarlara ulaşım, tedarikçilerle iletişim gibi çoğu süreç tasarımını ve iletişim ve lojistik yönetimine dayanan konulardan bahsediyoruz. Yazılım ve teknoloji ise değişen bu süreçlere ayak uyduran, süreci kolaylaştıran, değişen üretim ve otomasyon sürecini icra eden araçlar konumunda.
Araçlar Amaçların Önüne Geçtiğinde Dijital Dönüşüm
Araçlar elbette önemli ama temel işletme fonksiyonlarında sıkıntılı süreçleri olan bir işletmenin miktardan bağımsız yapacağı her yazılım ve teknoloji yatırımı faydasızdır. Hatta kimi zaman da yapılmaması çok daha hayırlı olacaktır. Çarpık bir iş sürecini yazılıma dökmek kolay çözülebililecek bir problemi kalıtsal hale getirir çoğu zaman. En iyi ihtimalle başısız olan yazılım projesi, çöpe giden teknoloji yatırımı olarak şirket tarihine yazılır.
Asıl üzerine düşünülmesi gereken konu iş yapış süreçlerinin uçtan uza şirketin amacına hizmet edip etmediğinin tespit edilmesi. Bu süreci iyileştirmeye yönelik çalışmalar ve iyileşen süreçleri otomasyonla hızlıca haytasız şekilde üretecek sistemler ve yapılar inşa etmektir.
Kişisel bilgisayarların ve internet ağının yaygınlaşması 35-40 yıl, mainframe bilgisayarların iş dünyasında yaygın kullanımı ise 60-70 yıl geçmişe dayanıyor. Ama bugün hem doğuda hem batıda 100 yıldır faaliyet gösteren onlarca global şirket var. Eğer maharet sadece cihazda ve yazılımda olsa Manhattan’daki gökdelenlerin inşa edilmemesi, ismini hepimizin bildiği global şirketlerin hayatta olmaması gerekiyor.
Amaçlarla araçların birbirine çok karıştığı bir dönemde yaşıyoruz. Çok iyi alet ile verimli bir tarım yapılır elbet ama ekmesini biçmesini bilmiyorsanız aletleriniz işlevsiz hale gelmeye mahkumdur. Yazılım ve teknoloji alanındaki yatırımları da bu şekilde değerlendirmek gerekir.
(Serinin önceki yazısı için tıklayınız.)
No Comments