Genişbantla Krizden Hızlı Kaçış – 2
Kurtarma paketlerinde geniş bant erişime yapılan yatırımları incelemeye devam edersek, önemli olan meselenin Obama’nın kurtarma paketinde yer verdiği 7,2 milyarlık paket ekonomiyi hızlandıracak kadar etki oluşturacak mı ? (İlk yazı.) İkinci olarak bu yatırımlar mevcut bağlantıları hızlandırmaya yönelik mi olacak, yoksa daha hiç internete bağlanamamış kırsal kesime mi yapılacak. Araştırmalar ve mevcut örnekler ele alındığında mevcut bağlantı hızlarının artırımı yerine, daha önce hizmet verilmeyen bölgelere hizmet götürmenin ekonomiyi daha olumlu etkileyeceği ortaya çıkmaktadır. Bu tez Japonya ve Kore incelendiğinde çok daha rahat anlaşılabilmektedir. Japonya ve Kore konutlarda %40 oranında ışık hızında (FTTH) internet erişimi olmasına karşın ekonomiye katkısı aynı hızda olmamıştır.
Obama’nın teknoloji danışmanlarından Alec Ross, kurtarma paketinin yap-bozun bir parçasının olduğunu, Obama yönetiminin internet erişiminin 21.yy toplumlarında sağlık, eğitim alanlarında modernleşme sürecini hızlandırdığının, bununla birlikte küresel ısınmaya karşı da iyi bir tedbir olacağını düşündüğünü, bunu sağlamak içinde düşük gelirli ve erişimin olmadığı bölgelere internet erişiminin ulaştırılacağını, katıldığı Mobil Learning Conferance’da dile getirdi. Bu açıklamalardan ABD’nin internet erişimi alanında daha çok yatırım yapacağı olarak algılanabilir. ABD internet kullanma oranında Japonya ve Kore gibi olmak istemekte. Peki bu ekonomik krize ve işsizliğe çözüm olacak mı?
Georgetown üniversitesinden Micheal Nelson ise, zaten özel sektörün mevcut ve gelecek teknolojiler için milyarca dolarlık yatırım yaptığını, devletin internet erişimine yatırım yaparken, geniş bant internetin sağlık ve eğitim alanında da verimli bir şekilde kullanılması için gerekli adımları atmasının gerekliliğinden bahsetmekte. Aksi takdirde bu yatırımların amacına ulaşamayacağını belirtmektedir.
Türkiye’ye baktığımızda ise biz daha otoban ve demir yolu yatırım kısmına yeni başladığımızdan, böyle tartışmalar şimdilik bize yabancı gelmekte. İnternetin hala lüks tüketim olarak algılandığı bir ülkede flash gelişme olarak, görülmemiş düzeyde olan ÖTV görece makul seviyelere çekilmiştir. Bunu da büyük bir gelişme olarak kabul etmek zorunda bırakılmışız. Son dönemde Türk Telekom’un özelleştirilmesi ile başlayan deregülasyon çalışmaları çok yavaş ilerlemekte. Hala internete bağlanabilmek için Türk Telekom abonesi olmanız gerekmekte. Devlet eliyle internet altyapısını yaygınlaştırılması konusunda ise somut bir adım henüz atılmamıştır. (Güncelleme, 2013: Ülkemizde operatörler 3G şebekesi kullanarak kullanıcılara yüksek hızda mobil internet erişimi sağlamaktadırlar. Akıllı telefonların ve tablet cihazların artması da ülkemizde internet erişiminde çeşitliliği sağlamıştır.)
Gelişen yeni teknolojilerle birlikte artık neredeyse hiç yol kazmadan kablosuz çözümlerle internet erişiminin Türkiye geneline yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. Bu konuda arada bir gündeme gelen çalışmalar olmakla birlikte somut sonuçlar hala elde edilememiştir. Devletin üzerine düşeni yapması durumunda bile eğer toplumsal bir hareketle interneti daha verimli kullanma üzerine yeteri kadar çalışma yapmazsak ekonomimizi olduğundan daha verimli ve kazançlı şekle getirme ihtimali yoktur. Tartışacağımız tek şey internetten tanışan aşıkların 3. sayfa haberleri olur ki bunu hiç birimiz istemeyiz herhalde.
Ülkemizde internete erişimin artması ile birlikte ekonominin daha da iyi noktalara doğru gideceği kendini yavaş yavaş kendini göstermektedir. Artık ülkemizde gençlerin dillerinden düşmeyen yerli online yatırımlar konuşulmakta, internetin sadece cinsel ihtiyaçları gidermek için olan bir şey olmadığı düşüncesi yavaş yavaş yer etmektedir. Bu gelişmeler bizleri son derece mutlu etmektedir. Ne kadar fazla girişim o kadar fazla istihdam ve ekonomide canlılık düz mantığı ile bizim de artık fiber kabloları Anadolu’nun her köşesine götürme vaktimiz geldi. Ekonomik krizden hızlı kaçmak için ideal bir yöntem gibi görünüyor.
Kamil Mehmet ÖZKAN
(Bu yazıyı yazdıktan 4 yıl sonra ABD’li ekonomistler ekonomiyi canlandırmak için üretimin tekrar ABD’ye gelmesi gerektiğine karar verdiler. Hayatındayken bunun imkansız olduğunu belirten Steve Jobs’a rağmen 2013 yılı başlarında Apple, bazı cihazları ABD’de üretmeye karar verdi. Diğer markaların da dönmesi için Obama yönetimi büyük uğraş içerisinde.)
No Comments