Genişbantla Krizden Hızlı Kaçış – 1
Tarih tekerrürden ibarettir derler. Aslında tekerrür eden tarih değil, davranış biçimleri olsa gerek. Daha önceki ekonomik buhranları, ekonomistlerin de önerisiyle demir yolu ve otoban yatırımları ile aşmaya çalışan Amerika, bu kez teknolojik altyapı yatırımı ile ekonomisini canlandırıp, istihdam yaratmak peşinde.
Teknoloji ve buna bağlı gelişen globalleşme rüzgarı ile son yirmi yılda tüm dünya, Thomas Friedman’ın tabiri ile adeta düzleşmiş, finansal ve emtia piyasaları birbirine tamamen entegre olmuştu. Klasik ticaret ve finans yöntemleri ile elde edilen kazançlar artık kimseyi tatmin etmemekte idi. Bu ihtiyaçtan türev piyasaları adı altında karmaşık sistemlerde, normal değerlerin çok daha fazlası kaldıraç oranları risk alarak işlemler yaptılar. Piyasaları likiditeye boğan yatırım bankaları, patlayan emlak balonu sebebiyle tek tek iflas ederken reel ekonominin can damarları da kesilmiş, kaynak bulamayan reel ekonomi peş peşe gelen iflaslar ve toplu işten çıkarmalarla karşı karşıya kaldı. Bu durum daha da derinleşerek devam ediyor.
Artan panik havası taleplerde gerilemeye de sebep olunca kriz kendisini teğet geçen ekonomilerde bile %6,2’lik küçülmeye ve %13’lük bir işsizliğe sebep olmuştu. Buraya kadar hepimizin bildiği acı gerçekler. Daha fazla bahsedip de moralimizi bozmaya gerek yok. Zaten bahsedeceğim konunun bizimle pek bir alakası da olmayacak.
Ülkeler sırayla trilyonlarca dolarlık kurtarma paketlerini açıklarken bankalara aktarılan fonlar kadar olmasa da dikkat çeken bir konu vardı. Geniş bant altyapı erişiminin kamu desteğiyle yaygınlaştırılması. ABD ve İngiltere’nin önceliğinde birçok ülke geniş bant erişimini yaygınlaştırmak için kurtarma paketlerinden fonlar ayırmaktadır. Her ne kadar spotlar GM ve diğer Detroit devlerini Obama’nın, Opel’i de şensölye Merkel’in kurtarıp kurtarmayacağına odaklanmış olsa da dikkat çeken bir ayrıntı vardı. Geniş bant erişim için devletler altyapı yatırımı yapacak. Nasıl daha önceki buhran dönemlerinde demir yolu ve otoban yatırımı yaparak ekonomi canlandırılmış ve istihdam oluşturulmuşsa bugün Amerika yönetimi çağımızın da gereklerini göz önüne alarak geniş bant internet erişimini arttırmak için kolları sıvamış durumda. İngiltere’de de durum bundan farklı değil.
“The Brookings Institution” adlı Washington merkezli düşünce kuruluşunun yaptığı çalışmalara göre internet erişiminde her bir puanlık artışın, 0,2 ila 0,3 or
anında istihdama katkı sağladığını belirtmektedirler. Bu da 300.000 yeni iş anlamına gelir ki hiç de azımsanacak bir rakam değil. Almanya merkezli Micus ve WIK-Consult isimli iki danışmanlık firmasının araştırmasının sonuçlarına göre ise 2015 yılına kadar AB’de internet erişimine yapılan yatırımlar sonucunda 2 milyon yeni iş ortaya çıkarması beklenmektedir.
Geniş bant internet erişimi yatırımı denildiğinde sadece altyapı ve ürün sağlayıcılara değil, online ticaretle uğraşanlar ve uzaktan iş yapma imkanın olanlar için de faydalar sağlanmaktadır. Kim bilir ileride internet, günümüzün otomotiv ve inşaat sektörleri gibi lokomotif bir sektör olarak anılacaktır. Daha o günlerde değiliz belki ama internete erişimin bugün bile ekonomiyi birçok yönde pozitif olarak etkileyebilir, krizin etkilerini biraz olsun hafifletebilir.
Kamil Mehmet ÖZKAN
T:I
06 Mayıs 2009 at 14:33ülkemşiz de milyonlarca işsiz varken ve doğru düzgün interent bağlantısına sahip değilken bizim de yapmamız gereken hamle budur diye düşünüyorum.
kmlzkn
06 Mayıs 2009 at 14:33ben bu konu da çok da adım atılacağını zannetmiyorum.
Keşke olsa.