Dijital Çağ’da Girişimcilik 2 – Silikon Vadisi ve Ekosistem
Bir önceki yazıda Dijital Girişimcilik kavramına bakmıştık. Konu ile ilgili kavramları incelemeye devam ediyoruz.
Peki bu çağda girişimciliği bu kadar kolay ve herkesin yapabileceği bir konuma getiren nedir? Öncelikle bu sorunun yanıtı iletişim ve lojistik alanındaki gelişmeler ve maliyetlerdeki düşüşlerdir. Sanayi çağında bir girişimci fikrini hayata geçirmek için ulaşılabilir çevresindeki en büyük yöneticiden ve sermaye sahibinden yatırım alıp, ulaşılabilir çevresindeki üretim yöntemleri ile fikrini hayata geçirebilirken günümüzde artık sınırların olmadığı küçük bir köy olan dünyamızda fikrinizi, amazon ormanlarında yeni yeni internet kullanmaya başlayan yerliler dahil herkese anlatabilir, hayata geçirmek için 48 saat içinde Uzakdoğu’dan istediğiniz elektronik parçaları getirebilir, çok daha ötesi aldığınız bir 3d yazıcı ile önce tasarlayıp sonra evde veya ofiste üretebilirsiniz. Eğer girişiminiz fiziksel bir ürün değil de bir yazılım servisi ise üzülmeyin. Takıldığınız bir modülü, Hindistan’da veya Arjantin’de liseye giden yetenekli bir yazılım meraklısının siz gece uyurken tamamlayıp sabah kaldığınız yerden çalışmaya devam edebileceği ekosistemler emrinizde olacaktır.
Günümüzde girişim ve girişimci tanımlarına bakacak olursak Silikon Vadisi’nin önde gelen yatırımcılarından Dave McClure’a göre girişim “ürünün, müşterinin ve nasıl para kazanılacağının tam netleşmediği şirket.” olarak tanımlıyor. Bu üç ana parametre netleştiği zaman şirket yavaştan girişim sıfatını kaybediyor.
Özellikle dijital çağda girişimlere bakıldığında bu üç parametrenin çok da net olmadığı görülür. Sponsorlu tweetleri çıkarana kadar Twitter’ın kazanç modeli belli değildi. Yine Facebook tarafından satın alınan Instagram’ın hala nasıl para kazanacağı tam netleşmiş değil. Flickr ilk zamanlarında online oyun oynayanların ekran görüntülerini paylaşması için acele çıkartılmış ek bir servis iken beklenmeyen şekilde popüler olmuş ve web 2.0’ın en büyük bayrak taşıyıcıları arasında yer almıştı. Facebook ise ilk dönemlerinde sadece birkaç üniversitenin öğrencilerinin kendi aralarında sosyalleştiği bir ağ iken günümüzde her yaştan kullanıcının içinde olduğu 1,2 milyar müşterisi olan bir girişim haline geldi.
Günümüzde sanayi devrimi kuralları ile girişimlere sermaye veriliyor olsaydı öncelikle sizin işletmenin temel fonksiyonlarını tamamlayıp, pazarlamada 4P ile stratejinizi geliştirmiş olmanız gerekirdi. Yukarıdaki girişimlerin yolculuğuna bakıldığında ürün, müşteri, kazanç modellerinin hepsinin yada birkaçının yolun başlangıcında belli olmadığını görürüz. Dijital çağın ekonomik sistemi, girişimleri bu temel girdi ve çıktıların belli olmadığı dönemlerinde de fonlayarak ileride büyük devler haline gelmesini sağlıyor. Dijital çağda girişimciliği anlamak için önce bu sistemi ve bakış açısını tam anlamak gerekiyor.
Dijital çağda girişimcilikten bahsedip Silikon Vadisi’nden bahsetmemek konuyu anlamak için eksik kalacaktır. Günümüzde dijital çağın girişimlerinin merkezi sayılan bereketli topraklar Silikon Vadisi’nin geçmişine bakıldığında fikir babasını Stanford Üniversitesi hocalarından Frederick Terman kabul edebiliriz. Terman öğrencileri Bill Hewlett ve David Packard’a bir şirkette çalışmak yerine kendi hayalleri peşinden koşması gerektiği fikrini aşılamış ve Silikon Vadisi’nin devlerinden HP o günlerde kurulmuştur. Günümüzde dünyanın her yerinden aldığı girişimci beyin göçü ile tamamen kendine has ve kopyalanamaz ekosistemi ile Silikon Vadisi dijital çağda girişimciliğin merkezi konumundadır.
Silikon Vadisi ABD’de farklı bölgelerde ve Dünya’da pek çok ülkede tekrar kurulmaya çalışılmış, hükümetler teşvikler vermiş, pek çok yatırım yapılmış ancak aynı ekosistem bir türlü oluşturulamamıştır. Burada girişimci ekosistemi sadece bina ve otopark gibi altyapı yatırımı ile değil Frederick Terman gibi hocaların okullarda desteklediği öğrencilerin, tutkularını hayata geçirmek isteyen girişimcilerin toplum ve sermaye yapıları tarafından kabul gördüğü ekosistemlerde benzer başarıların hayata geçirilmesi mümkün olabilir.
Dijital Çağ’da girişimcilik ekosistemine baktıktan sonra girişimci olmak için ne lazım sorusuna yanıt aradığımızda öncelikle bir fikrinizin olması gerekiyor. Ama aynı zamanda bu fikrinizin çok değerli olmadığının, değerli olanın fikrin doğru şekilde, doğru zamanda hayata geçirilmiş olması gerektiğinin de farkında olmanız lazım. Dijital Çağ’da girişimcilik üzerine önemli eserleri olan Serkan Ünsal’a göre başarılı bir girişim için fikriniz %5 değerinde. Diğer %95’lik bölüm ise başarılı bir ekip kurup, fikrinizi hayata geçirmek ve müşterilere sunabilir hale getirmekte yatıyor.
Kamil Mehmet ÖZKAN
1 Comment