2015’e Bakış – Neler Getirdi? Neler Götürdü? – Dijital Dönüşüm Yılı
2015 yılı son dönemin en yoğun yıllarından biri oldu. Hem ülkemiz açısından hem dünya açısından büyük gelişmeler yaşandığı yılda sabah güne olumsuz başlayıp akşam sevinçle dönmek veya tam tersi duyguları yaşamak artık global dünya vatandaşları açısından normalleşti. Aynı zamanda hayatımızda iyice yer eden teknolojiler ile 2015 Dijital Dönüşüm yılı da oldu denilebilir.
Dünya daha iyi bir yer haline mi gidiyor o konu tartışmalı? Doğal kaynaklar tükenmeye, hava, toprak ve su kaynakları hızla kirlenmeye devam ediyor. Hayatımıza her gün yeni hizmet ve ürünler girmeye devam ederken tek istekleri cüzdanlarımızın boşaltılması ve bundan da öte bizimle ilgili tüm detaylar. Ne zaman, nasıl uyuyoruz, kalp atış hızımız, gün içinde ne kadar yemek yiyoruz, hangi olay karşısında sevinip hangisi ile üzülüyoruz. Kendimizi hem müşteri hem ürün haline getirmeye devam ediyoruz. Marshall McLuhan’ın “medium is massege” [Tam Metin] önermesindeki “medium (ortam)” artık biz oluyoruz. Verdiğimiz bilgi ve ipuçları anlamlı hale getirilip yapay zekaların daha da akıllanması sağlanıyor. [Ted konfrans önerisi]
2015’in öne çıkan gelişmelerini AFP yukarıdaki infografikte toparlamış. 2015 bize neler getirmiş, neler götürmüş diye kısaca bakmak istedim.
Şubat’ta Apple 700 Milyar $’ı geçen piyasa değeri ile tarihin en değerli şirketleri arasındaki yerini daha da sağlamlaştırdı. Pek çok ülkenin GSMH’ı kadar iPhone satışlarından net kar elde eden şirketin geleceği konusunda pek çok teori konuşuluyor. Apple parasını nasıl değerlendiriyor dersiniz?
Mart ayına geldiğimizde ise öne çıkan gelişmelerden biri de 1400’den fazla müzenin koleksiyonlarını #Muesumweek hashtag’i ile paylaşması oldu. Dijital dönüşüm sanat alanında da pek çok yeniliğe neden oluyor. Yine Google’ın müzeleri sanallaştırma projesi ile onbinlerce sanat eserini oturduğunuz yerden görüntüleyip hakkında bilgi alabilirsiniz. AR gözlükler ile yakın dönemde çok daha deneyimsel sanat eserlerini sanal müzelerde görüntülüyor olacağız.
Nisan ayına geldiğimizde İsveç ilk uzaktan kontrol edilen hava kontrol kulesini açtı. Uzaktan kumanda edilen hava kontrol kulesi ise devamında gelecek büyük gelişmelerin habercisi. Yıllardır askeri amaçlı kullanılan IHA (insansız hava aracı) 2015’te yaydın olarak kişisel kullanıcılar tarafından edinildi. Uzaktan kumanda edilen sivil uçakların da habercisi olabilir. Bir süredir havacılık firmaları bunun üzerinden yoğun olarak çalışıyor zaten.
Nisan ayında yine öne çıkan gelişmelerden biri Apple’ın cihazları ile topladığı veriyi IBM ile birlikte sağlık alanında yapılan büyük araştırmalarda kullanmaya başlaması ve yapay zeka çalışmaları için kaynak olarak kullanılması oldu. Kullandığımız tüm teknolojik araç ve platformların çıktısı veri artık yeni yöntemler ve yapay zeka yazılımları ile daha anlamlı hale getiriliyor. Sağlık, iklim, ekonomi… 2016’da daha ileri uygulamalarını göreceğiz.
Haziran ayına geldiğimizde ise Apple’ın uzun süredir üstünce çalıştığı Apple Watch lansmanı yapıldı. Hakkında pek çok iyi-kötü yorumlar yapılmakla birlikte akıllı saat piyasasını geniş kitlelere açma adına önemli bir adımdı. Artık saatler anlık olarak kalp atışınızı, attığınız adımı, sağlık durumunuzu kontrol ediyor. Tüm bu gelişmeler sürerken insan bir yandan da George Orwell’in 1984’ündeki tele-ekranları hatırlamıyor değil.
Ağustos ayında artık hayatımızdan bir arama motorundan fazlasını ifade eden Google tüm şirket ve faaliyetlerini Alphabet ana çatısı altında toplandı. Google’ın ise bu yapılanma ile CEO’su değişti. Sürücüsüz araçlardan akıllı termostatlara, uzay araştırmalarından askeri robot üretimine kadar pek çok öne çıkmayan Google ürünü gelecekte dijital bilgi kaynağının yapay zeka ve robotik form ile hayatımızda daha fiziksel alanlarda yer almaya başlayacağının göstergesi.
Eylül ayında ise bir zamanların en büyük furyalarından olan grup satınalma devi Groupon’un 1100 kişiyi işten çıkardığını öğrendik. Bir zamanlar sadece Türkiye’de 200’den fazla kopyası yapılan grup indirim siteleri tarafında ise eski heyecan kalmamış durumda. Pek çoğu piyasadan çekilirken kalanlarda küçülmeye devam ediyor. Peki sonraki adım ne? Öne çıkan trendler olmakla birlikte henüz ön plana çıkan bir model yok. Umutlar 2016’ya kaldı.
Yine Eylül ayında Dünya’nın en büyük otomobil üreticilerinden olan Volkswagen’ın araçların emisyon değerlerini ölçen cihazlarda sahtekarlık yaptığı ve havayı çok daha fazla kirlettiği ile ilgili skandal patlak verdi. Marka açısından karşılaştığı en büyük krizlerden biriydi. Üst yönetim koltuğunu kaybederken beklenenden az bir zararla atlatıldı denilebilir. Pek çok komplo teorisi de ortaya atıldı bu skandal ile ilgili. Paris konferansından önce olması ise ayrı bir ironi olarak kayıtlara geçti. Sonuçta bu skandalın ABD’li Ford ve GM’un satışlarına katkısını yıl sonu raporlarından göreceğiz.
Özelikle Z kuşağının yeni gözdesi Snapchat Kasım ayında günlük 6 Milyar video görüntülemeyi geçerek kendi alanında bir rekora imza attı. Snapchat yeni nesil tüketicinin istek ve alışkanlıkları konusunda hem dijital platform sahiplerinin hem de diğer tüm markaların yakından takip etmesi gerken bir platform. Yeni nesil tüketici ne ister konusunda büyük ipuçlarını barındırıyor.
Kasım ayında Alibaba Çin başta olmak üzere dünyanın her yerinde tüketimi arttırmak adına uydurduğu Singles Day’de 14.3 Milyar dolarlık satış yaptı. Bu tek günde yapılan gelmiş geçmiş en büyük satışlar arasında yerini alırken tüketim çılgınlığının nerlere vardığı konusunda da örnek olarak gösterilmeye başlandı. Bu siparişlerin arka planında ise büyük lojistik ve servis operasyonu yönetmek gerekiyor.
Aralık ayının son günlerinde ülkemize yönelik büyük bir siber saldırı ile karşı karşıya kaldık. Türkçe domainlare ve özellikle bankalara yönelik saldırının hasar raporu henüz ortaya çıkmadı ancak savaşların artık top ve tüfeğin yanı sıra siber ortamda da yapıldığının farkına varmamız için önemli bir uyarı oldu. Savaşlar da dijital dönüşümden nasibini aldı.
Aralık ayında online müzik servislerinde Beatles’ın tüm albümleri kullanıcılara sunulmaya başlanırken bu yılın Taylor Swift’ten sonra Adele’nin de albümünü Spotify, Apple Music gibi servislere vermemesi büyük ses getirmişti. Bir Spotify kullanıcısı olarak benim de üzüldüğün bu karar iTunes’tan albümün tamamını almama gel olmadı tabi.
2015 dijital dönüşüm yılı oldu. Pek çok sektör dijitalleşme süreçlerinden etkilenmeye devam ediyor. Dijital dönüşüm için önceden hazırlıklı olanlar Üsküdar’ı geçerken geride kalan firmalar için durum pek iç açıcı değil.
2016’da ise özellikle büyük veri, arttırılmış gerçeklik ve yapay zeka teknolojileri ve 3D printer’ların daha da marifetlenmesi ile yepyeni servis ve hizmetler hayatımıza girmeye devam edecek. Hayatımıza yönelik daha fazla veriyi firmalar ile paylaşacağımız, sosyal medya platformlarında daha fazla vakit geçireceğimiz bir yıl olması planlanıyor. 2016 yılının olumsuz gelişmeler anlamında daha sakin olmasını umut ediyoruz.
Kamil Mehmet ÖZKAN
1 Comment