Yeni medya, dijital dönüşüm, tasarım odaklı düşünme, pazarlama, psikoloji üzerine bolca okuyup faydalı olduğunu düşündüğüm kaynakları ve düşüncelerimi burada paylaşıyorum.

Özellikle teknolojinin insanların ve toplumların yaşam, düşünce ve iş yapış biçimi üzerindeki etkisini incelemek ilgi alanım.

1986 Bursa doğumluyum. Bursa Anadolu Lisesi, İstanbul ticaret Üniversitesi İşletme Bölümü ve Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Yüksek Lisans Bölümünü tamamladım. 2012 yılında yayınladığım tezin içindeki pek çok önerme çoktan hayata geçti.

2006 yılında ilk stajım ile birlikte başladığım iş hayatında 9 farklı sektörde masanın farklı tarafındaki yer alarak tecrübe edindim. Diğer yandan bir girişimci olarak da çok fazla başarısızlık hikayesi yaşamanın haklı gururunu yaşıyorum. Şuan 16 farklı sektörde faaliyet gösteren firmalara pazarlama ve dijital dönüşüm stratejileri danışmanlığı hizmeti veriyorum. Eğer size faydalı olabileceğimi düşünürseniz lütfen iletişime geçin.

Teknoloji Bedenimizi Tamir Edebilecek Mi?

Bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmeler sadece ruhlarımızı değil bedenlerimizi de parça parça değiştirmeye olanak sağlayacak mı? Yoksa ölümsüzlük hayali ile binlerce yıldır denemeler yapan kesimin yine başarız bir girişimi mi olacak 3B yazıcılar ile organ üretimi.

Teknoloji, biz doğduktan sonra meydana gelen gelişmelerdir diye özetlemişti Xerox PARC‘ın efsane araştırmacılarından Alan Kay. Son 20 yıla dönüp bakacak olursak hem bilgi ve erişimi, hem üretim hem de tüketim anlamında bilinen teknoloji tarihinin en hızlı ilerlemelerinin kaydedildiği dönemlerde yaşadık. Tüm bu gelişmeler hız kesmediği gibi ivmesi artarak devam ediyor.

Avcı toplayıcı dönemden sonra yerleşik tarım temelli üretim ve ticaret modeline geçtikten sonra uzunca bir süre bu şekilde devam eden insanoğlu sağlık alanında dönem dönem dünyanın farklı coğrafyalarında ilerlemeler kaydetse de bilginin günümüzdeki kadar hızlı şekilde yaygınlaşmaması, savaşlar, gerilemeler sebebiyle tıp bilgisi bir yere kadar ilerleyebildi.

Sanayi devrimleri ile birlikte önce şehirlere sonra da metropollere taşındı. Teknoloji beklendiği üzere hayatımızı kolaylaştırması beklenirken hiç öngörülmeyen sebepler sonrasında tarım çağından çok daha fazla çalışan, sağlıksız üretim koşullarında çalışarak sağlık konusunda çok kayıplar yaşandı. Önemli olan üretimdi. Üretim dünyanın her yerinde yapılmaya başlanırken hem içinde yaşadığımız doğa hem bedenlerimiz sağlığını kaybetti. Ancak insanoğlu yine sağlık konusunda istediği noktaya ulaşamadı.

İçinde yaşadığımız teknoloji devrimi sayesinde günümüzde bilinen insanlık tarihinin her alanda en hızlı gelişmelerine şahit oluyoruz. Sadece bilgi teknolojileri alanında değil, üretim ve sağlık alanında da çok ciddi ilerleme kaydettik. Kullandığımız akıllı cihazların Moore Yasası sonucunda her yıl kapasitesi artarken maliyetlerinin de düşmesi ilk kez insanoğlunu uzun yıllardır kurduğu hayalleri gerçekleştirme imkanına yaklaştırdı. 3 Boyutlu yazıcılar da bilgisayarlardan sonra hayatımızı değiştiren ve yapay zeka ile birlikte ilerleyen dönemde çok daha fazla değiştirmeye aday olan gelişmelerden biri. Her geçen gün şaşırtmaya devam ediyor.

Önceleri sadece kolay üretil yapabilen materyallerden oyuncak üreterek hayatımıza giren 3 boyutlu yazıcılar, gelişen robot teknolojileri, yapay zeka sayesinde karanlıkta üretim yapan fabrikalar, her müşteri için özelleştirilebilen ürünler üretmek artık günümüzün trendi. Tüm bu teknolojik gelişmeler sağlık alanında da insan hayatını korumaya yönelik çok önemli gelişmeleri sağladı. Artık üstesinden gelinemeyen hastalık sayısı çok azalmışken kök hücreler ve DNA’yı tanımaya yönelik yapılan gelişmeler atalamarımızın hiç zaman sahip olmadığı imkanları bize saplık alanında sağlar hale geldi.

3D yazıcı teknolojisini, gelişmiş robotik sistemler ve biyoloji alanındaki gelişmelerle birleştiren doktorlar ve araştırmacılar uzun süredir insan organını 3 boyutlu yazıcıdan üretme üzerine çalışmalar yapıyor. ITOP (Entegre Doku ve Organ Yazdırma Sistemi) yöntemi ile organ üretimi üzerinde uzun süredir çalışmalar devam ediyor.

ITOP, öncülleri gibi 3D yazıcı mürekkeplerinin aksine, insan hücreleriyle baskı yapıp organ üretmeyi hedefleyen bir yazıcı modeli. Bu Cihaz ile laboratuvarda üretilen organlar, vücuda yerleştirmeye uygun hale getiriyor. ITOP bu alanda gelmiş en son teknoloji denilebilir. Daha öncesinde bazı hammadde türleri ile organ üretmeye çalışan girişimlerin aksine kişinin kendi hücre dokularından çoğaltılarak üretilen organı vücudun kabul etme ihtimali çok daha yüksek. Hayvanlar üzerinden uzun süredir yapılan denemelerin olumlu olduğu yönünde açıklamalar bulunsa da insanlarda ilk ne zaman kullaılabileceği konusunu şimdilik net değil.

3D yazıcılarda organ üretme denilince aklımıza ilk kalp ve böbrek üretimi gelse de uzun süredir kişiselleştirilmiş protezlerin üretiminin yapıldığını da atlamamak gerekiyor.

İnsanoğlu ölümsüzlük hayalini gerçekleştirebileceğine kişisel olarak inanmıyorum. Ancak sağlık alanında yapılan çalışmalar ile birlikte salgın hastalıkların ve toplu ölümleri kademe kademe bitiren insanoğlu 3 boyutlu teknoloji başta olmak üzere geliştirdiği teknolojiler ile organ yetmezliğinden sağlık problemleri yaşayan yüz milyonlarca insana umut ışığı olmaya başlamıştır.

Distopik bir sonla bitirmek istemiyorum ancak her iyi gelişmenin çıktısı kötü niyetli insanlar tarafından silaha dönüştürülebilme potansiyelini fazlasıyla taşıyor. Biyolojik silahlar, insan benzeri türevler üretme çabası da birilerinin gündeminde mutlaka yer alıyordur. Ama bu diğer tarafta böbrek bekleyen milyonlarca insanın umutlarının boşa çıkacağı anlamında gelmez.

Kamil Mehmet Özkan

Kamil Mehmet ÖZKAN

◾️Digital Coach™️, New Media, Advisor, Speaker, Writer, Digital, Mobile, New World, New Customer, Istanbul, Gourmet Foods, Travel, Blogging

No Comments

Post a Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.